İran Komünist-işçi Partisi’nin Venezuela Bunalımıyla ilgili Bildirisi: Venezuela Nereye Gidiyor?

İran Komünist-işçi Partisi’nin Venezuela Bunalımıyla ilgili Bildirisi: Venezuela Nereye Gidiyor?

Venezuela bir kez daha derin ekonomik ve siyasal bir bunalımdadır. Bütünsel ekonomik durgunluk, ultra enflasyon ve fiyatların görülmemiş geometrik artışı, işsizlik, yiyecek kıtlığı ve ilaç yokluğu toplumu fiilen ekonomik felce uğratmış durumdadır. Siyasal alanda da mevcut çekişmeler yönetici sınıfı ve yönetimi düşman iki kampa bölmüştür: Her biri egemen sınıfın belirli organlarını elinde tutan iki “cumhurbaşkanı” ve egemen iki kanat. Batılı devletler Batı yanlısı nasyonalist kanadın “cumhurbaşkanı” Juan Guaido’nun yanında, Rusya, Çin, Türkiye ve İslam Cumhuriyeti ise Amerika-karşıtı nasyonalist kanadın cumhurbaşkanı Maduro’nun yanında saf tutmuştur.

Bu siyasal ve ekonomik bunalım ve kutuplaşma nasıl bir nitelik taşıyor? Venezuela nereye gidiyor?

Venezuela ekonomik ve siyasal felç durumundadır. Bu 30 milyonluk ülkenin nüfusunun %10’u son yıllarda yoksulluk, ekonomik felaket, kıtlık ve ilaçsızlıktan kaçmak için komşu ülkelere sığınmış bulunmaktadır. Uluslararası Para Fonu Venezuela’nın bu yıl içindeki enflasyon oranını yüzde on milyon olarak öngörmektedir. Rakip grupların çekişmeleri ve sokak gösterileri ve halk kitlelerinin haklı protestoları toplumu çalkantılı bir döneme sürüklemiştir.

Komünist-işçi Partisi bu özel duruma ilişkin aşağıdaki hususların altını çizer:

  1. Halkın ağır ekonomik koşulları, siyasal ve bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasını protesto etme hakkı varıdır. Halkın yoksulluk, felaket, kıtlık ve astronomik fiyatların sorumlusu olan Maduro yönetimine karşı gösteri yapma, mevcut ekonomik ve siyasal durumun köklü biçimde değiştirilmesini talep etme hakkı vardır. Halkın gönenç, eşitlik, sosyal ve siyasal güvenceler için sokağa çıkma hakkı vardır. Biz mevcut duruma halkın “hayır”ını, yirmi birinci yüzyıl insanına yaraşır bir yaşam için haklı taleplerini destekliyoruz.
  1. Chavez-Maduro yönetiminin yandaşları ve propagandacılarının iddialarının tersine bu yönetimin sosyalizm, işçi sınıfı ve emekçi kesimler ile en ufak bir ilgisi bulunmamaktadır. Siyasal açıdan bu yönetim Amerika karşıtı nasyonalist eğilimin, ekonomik açıdansa bürokratik ve devlet kapitalizmine dayalı modelin sözcüsüdür. Bu ekonomik model bütün yönleriyle çıkmaza girip iflas etmiştir. Chavez yönetiminin ilk döneminde devletin ekonomiye müdahalesi sonucunda savuşturulan çevrimsel bunalımlar, gizli işsizlik, sübvansiyonlu fiyatlar ve devletleştirilmiş endüstri yerini ekonomik felce, milyonluk işsizliğe, baş döndürücü enflasyona ve atıl endüstriye bırakmış durumdadır. Bu durum Venezuela’da bürokratik ve devlet kapitalizminin ekonomik yenilgisinin sonucudur.
  1. Juan Guaido önderliğindeki Batı yanlısı nasyonalist kanat mevcut felaket durumuna karşı halkın “hayır”ını temsil etmediği gibi olabildiğine gerici ve sağcı bir eğilimdir. Bu kanadın ekonomik ve siyasal programı neoliberalizme ve ekonomik kemer sıkmaya dayanmaktadır ve ekonomik bunalımın yükünü emekçi halk kitlelerinin sırtına yıkma çabasıdır. Bu kanat Trumpist gericilik ve uluslararası müttefiklerine yaslanarak Venezuela’yı ABD’nin arka bahçesine çevirmek istemektedir.
  2. Egemen sınıfın bu her iki kanadının toplumdan, silahlı kuvvetlerden ve militarist çetelerden güç devşirme çabaları, gerçekleşmekte olan gelişmelere dünyadaki gerici devletlerin müdahil olması ve çekişmelerin uzaması Venezuela toplumunun çerçevesini yıkıma uğratıp halkı korkunç ve kanlı bir senaryoya tutsak edebilir. Trump’ın askeri seçeneğe ilişkin tehditleri bu güçlerin toplumun önüne koydukları karanlık geleceğin ufak bir köşesidir. Bu durumun sürmesi Venezuela’ya Latin Amerika’da bir Irak’a dönüştürebilir.
  1. Sokak protestoları ve gösterileri yalnızca egemen iki kanadın mevcut bunalımı kendi lehine sonuçlandırmaya yönelik kendi kitlesini sokağa çıkarmasıyla sınırlı değildir. Venezuela’daki siyasal mücadelenin yalnızca iki kanadı bulunmamaktadır. Emekçi halk kitleleri başka bir kanat, üçüncü bir cephedir. Bu mücadelede biz bu üçüncü cepheyi, halkın haklı protestosunu, gönenci, toplumsal adaleti, halk kitlelerinin yoksulluğunun ve yoksunluğunun ve felaketin yok edilmesini, herkes için eşitlik ve özgürlüğü savunuyoruz. Bu üçüncü cephenin hâli hazırda açık örgütlü siyasi bir sözcüsü bulunmamaktadır. Yine de halkın durumundaki en ufak ölçüde düzelme ve mutluluğunun sağlanması mevcut duruma karşı komünizm ve işçi cephesinin biçimlenmesi ve örgütlenmesine bağlıdır. Venezuela’nın mutluluğu, gönenci ve aydınlık geleceği bu gücün hareketlenmesi ve çabasına bağlıdır.

Komünist-işçi Partisi bütün özgürlükçü insanları ve uygar insanlığı egemen bu iki kanadın ve uluslararası müttefiklerinin yoksullaştırılan ve yoksunlaştırılan Venezuela halkını içine sürüklemeye çalıştığı bu karanlık senaryoya karşı durmaya çağırıyor.

 

İran Komünist-işçi Partisi

27 Aralık 2019

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *