Siyasal Erki Ele Geçirme Bildirgesi İKİP 27. Plenumu’nda Onaylandı

 

 

  1. Varolan siyasal koşullarda, İslam Cumhuriyeti’ne karşı halkın saldırıya geçmesinin yeğinleşmesiyle, direniş hareketlerinin ve rejimi devirme hareketinin daha da köktencileşip sola dönmesiyle, rejimin yönetim içi çekişmelerinin artması ve sağ opozisyon güçlerinin (azametçi İran nasyonalizmi ve etnisist nasyonalistler) ufuksuzluğu ve stratejik çıkmaza girmeleriyle, ABD devleti ve BM Güvenlik Konseyi’nin rejime baskısının artması ve askeri müdahale tehditlerinin artmasıyla siyasal erk sorunu ivedi bir soruna dönüşmüş halkın gündemine yerleşmiştir. Bu koşullarda varolan siyasal durumun ötesine geçmek, halkın devrimci hareketini ilerletmek ve rejimi devrimci biçimde devirmek bütünüyle partimizin etkinliğine bağlanmıştır.

 

  1. Parti siyasal erki ele geçirme iddiasında, erki ele geçirip elinde tutabilen bir güç olarak toplumda geniş ölçekte tanınmalıdır. Parti İslam Cumhuriyeti’ne doğrudan saldırıya geçerek işçi sınıfını ve halkın çoğunluğunu rejimi devirmek için alana çekebilir, erki ele geçirebilir ve bunu yapmalıdır.

 

  1. İran Komünist-İşçi Partisi siyasal erki ele geçirmek için hızla önder ve büyük çoğunluğun seçimi bir Parti’ye dönüşebilecek toplumsal bir konuma sahiptir. Bu gerçeği ayrımsamak, buna dayanmak ve ötesine geçmek Parti’nin devrimi örgütleyip yönetmesinin anahtarıdır.

 

  1. Parti’nin siyasal erki ele geçirme stratejisinin gerçekleşmesinde toplumun sınıfsal polarizasyonunun yaşamsal bir konumu bulunuyor. Parti halkın varolan duruma itirazını, eleştirisini ve “hayır”ını derinleştirip sosyalist bir eleştiri düzeyine yükselterek ve halkın direniş ve devrimci hareketine karşı konumlarına göre çeşitli opozisyon güçlerini deşifre ederek toplumda oluşmakta olan bu kutuplaşma sürecini hızlandırıp ilerletmelidir. ABD devletinden çeşitli burjuva opozisyon güçlerine dek herkesin rejimi devirmek istediği ve topluma rejimi devirme gerici reçetelerini sunduğu koşullarda siyasal güçleri devrime ve halkın devrimci direniş hareketine ilişkin tutumlarına göre belirleyip tanıtmak devrimci hareketin ilerlemesinde yaşamsal bir tutumdur. Rejimin devrilmesi toplumda Parti’nin belirlediği senaryo ve yoruma göre algılanmalıdır.

 

  1. Halkın çeşitli toplantıları ve gösterilerinde sosyalist sloganların atılması, Enternasyonal Marşı’nın okunması, bildiri ve bildirgelerinde toplumdaki yoksunluk ve ayrımcılığın nedeni olarak kapitalizmin gösterilip eleştirilmesi “Sosyalist Cumhuriyet” sloganının geniş toplumsal ölçekte kabul görmesi koşullarının hazır olduğunun göstergesidir. “Yaşasın Sosyalist Cumhuriyet” sloganı güncel, kitlesel bir slogan ve ivedi bir istek olarak Parti propagandasının başında yer almalıdır.

 

  1. Devrimin oluşmasının en olası biçimi işçilerin, kadınların, gençlerin ve toplumun öteki direnen kesimlerinin sürmekte olan direnişlerinin belirli olumsuz istekler çerçevesinde yaygınlaşması, derinleşmeis ve köktencileşmesidir. İşçi hareketi ve öteki hareketler, örneğin öğrenci hareketi, kadın özgürlüğü hareketi, çocuk hakları hareketi, siyasal tutsakları özgürleştirme hareketi, recm ve idama karşı hareket vb, açıkça rejimi hedef almasa bile içerikte rejim karşıtı istekler ve sloganlar ortaya atmaktadır: Örtünme zorunluluğunun kaldırılması, dinin devletten ayrılması, idamın kaldırılması, fabrikalardaki İslami iş konseylerinin lağvedilmesi vs). Bunlar birleştikte görkemli bir devrimi oluşturacak direniş hareketinin çeşitli kollarıdır. Bu gerçek aynı biçimde oluşmakta olan devrimin büyük ölçüde belirli, bilnçli ve örgütlü olduğunu tanıtlamaktadır. Bu açıdan oluşmakta olan İran devrimi temelde kendiliğinden ve örgütsüz kitlesel bir isyan biçiminde gelişen 1979 Devrimi’nden bütünüyle farklıdır.

 

  1. Parti siyasal erk mücadelesinde halkın çoğunluğunun temsilcisi biçiminde ortaya çıkmalıdır. Parti gerçekte yalnızca devrimle erki ele geçirebilir ancak siyasal özgürlüklerin olduğu koşullarda halkın büyük çoğunluğu tarafından yönetime seçilecek güç olarak varolan rejim ve düzenin karşısına çıkmalıdır. Parti sürekli biçimde çoğunluğun partisi olduğu gerçeğini ve siyasal özgürlüklerin bulunduğu durumda yönetime seçileceğini vurgulamalıdır. Devrim yazgısını belirlemekte siyasal özgürlüklerden yoksun bir toplumun kurtuluş yoludur. Bu devrim propagandası yapmanın, toplumsal haklılığını ve zorunluluğunu göstermenin ve önderliğini ele geçirmenin temel ögelerinden biridir.

 

  1. Parti’nin siyasal erki ele geçirme stratejisinin dayanaklarından biri rejimi değiştirmek için sağ alternatifleri ve senaryoları (askeri saldırı, “regime change”, darbe, kadife devrim vb) etkisizleştirmektir. Parti politikası gerek İslam Cumhuriyeti’ne gerek Batılı devletlere karşı işçilerin ve devrimci halkın gücünü örgütleyerek bu senaryoların gerçekleşmesini önlemek, gerçekleşmeleri durumlarında sonuçları ve etkileriyle savaşmaktır. Parti işçileri ve halk kitlelerini silahlandırıp siyaset sahnesine çekerek etnisist ve dinci çetelerin askeri serüvenciliğine karşı kesinlikle duracaktır.

 

  1. Çeşitli çetelerin askeri serüvenciliğine ve karanlık senaryoya karşı silahlı direniş için ve İslam Cumhuriyeti’ni devrimek üzere kitlesel silahlı bir ayaklanma örgütlemek için Parti’yi ve rejimi devirme öncülerini siyasal ve pratik açıdan hazırlamak Parti’nin gündemine yerleşmelidir. Bu durumun pratikte örgütlenmesi ve buna hazırlık yapılması halkın eleştirisinin ve direnişinin köktencileşmesi ve daha da yaygınlaşması, devrim ve karşı-devrim saflarının daha belirgin biçimde ayrışması ve halkın açık biçimde İslam Cumhuriyeti’ne karşı çıkması gibi koşulların oluşmasına bağlıdır. Silahlanma ve silahlı mücadelenin erken propagandası ve örgütlenmesi halk kitlelerini, işçi ve öteki direniş hareketlerinin önderlerini bile, Parti’den uzaklaştırır. Ayaklanma için hazırlanmak temelde ve ilkesel olarak siyasal bir görevdir.

 

 

 

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *