Erdoğan Hükümetinin Türkiye Kürdistanı Halkına Karşı
İran Komünist-işçi Partisi Kürdistan Komitesi Bildirisi:
Barbarca Saldırısı Derhal Durdurulmalıdır!
Türkiye Kürdistanı halkının katliamı ve medyanın sessizliği
Türkiye Kürdistanı kentlerinin ablukası, bu kentlerdeki sıkıyönetim ve halkın Erdoğan hükümetinin ordusu ve kolluk güçleri tarafından bastırılması bütün acımasızlığıyla sürüyor. Ancak uluslararası ve anaakım medya kuruluşlarının ölümcül sessizliği dünya kamuoyunun bu bölgedeki faciadan habersiz kalmalarına neden oluyor. Türkiye’nin güneydoğusundaki Kürt illerindeki fiili sıkıyönetim Temmuz 2015’ten beri sürüyor.
Türkiye devletinin ve insan hakları kuruluşlarının yayımladıkları verilere göre çatışmalarda şimdiye dek yüzlerce kişi yaşamını yitirdi, yaralandı ve bu kentlerde ikamet eden iki yüz bine yakın kişi yerinden yurdundan oldu. Gözaltına alınanlar ve tutuklananların sayısı binlerceyi buluyor.
Çatışmalar başladığında önce polis ve çevik kuvvet halka saldırmaya başladı ancak halkı bastıramayınca ordu ve özel harekat timleri kentleri abluka altına almak ve halkı bastırmak için gönderildi. Şimdiyse ordu top, tank ve helikopterlerle bu kentleri top atışına tutup bombalıyor. Erdoğan ordusuna karşı direnişin başladığı her kent ablukaya alınıyor, elektrik, su, telefon, internet kesiliyor ve askeri birlikler halkı katletmeye ve kentleri yıkmaya başlıyor.
Şu anda Türkiye’nin güneydoğusundaki birçok ilde savaş sokak sokak sürüyor. PKK Kürdistan’da “özyönetim” ilan etti ve kentlerdeki güçlerini silahlı direnişe çağırdı. Türkiye devletiyse muhalifleri bastırıp “teröristleri” yok edeceğini söylüyor.
Şimdiye dek Diyarbakır, Mardin, Şırnak illerinde, Botan’da, Sur, Kerboran (Dargeçit), Cizre, Nusaybin, Silopi ve başka birçok ilçede fiilen sıkıyönetim uygulanmakta ve sokak çatışmaları sürmektedir.
Son haberlere göre HDP ve halk Türkiye’nin en büyük Kürt kenti Diyarbakır’da sıkıyönetime karşı boykot çağırısında bulundu; yaşam durdu, kentin birçok yerindeyse halk ve Türkiye ordusu arasında sokak çatışmaları sürüyor.
Savaş atmosferi, katliam ve yersiz yurtsuzlaşma bu bölgede yaşayan milyonlarca sivil yurttaşın yaşamında ciddi olumsuzluklara yol açıyor. Savaşın iki tarafı, Erdoğan hükümeti ve PKK, hedeflerinin karşı tarafı yenilgiye uğratmak olduğunu ilan ediyor.
İran Komünist-işçi Partisi Kürdistan Komitesi Türkiye devleti ve faşist baskıcı siyasetlerini şiddetle kınıyor. Türkiye Kürdistanı kentlerinde süren sıkıyönetim ve savaş derhal durdurulmalıdır; gözaltına alınanlar ve tutuklananlar ve bütün siyasi tutsaklar derhal serbest bırakılmalıdır. Türkiye Kürdistanı halkı kendi toplumlarının yönetim biçimini özgür bir referandumla belirleme hakkına sahiptir.
Bölgedeki dört devlette, Türkiye, Suriye, İran ve Irak’ta yaşayan Kürdistan halkı Birinci Dünya Savaşı’ndan ve dünyanın uluslararası güçler arasında yeniden bölüşülmesinden sonra temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılmış, baskıcı rejimler birbiri ardından bugün Türkiye’de tanık olduğumuz gibi felaketleri bu halka dayatmıştır.
Bu baskıcı siyasetler ve Kürt halkının haklarından yoksunluğu Kürt nasyonalizmi ve egemen ulus nasyonalizmi hareketlerinin halkın haklı mücadelesini etnik savaşa indirgemelerine ve etnik-kavimsel nefreti yaymalarına yol açmıştır.
Biz bütün özgürlükçü insanları, insan hakları savunucusu ve sol örgütleri Erdoğan hükümetinin baskıcı siyasetlerini şiddetle kınamaya ve Türkiye Kürdistanı halkının temel hak ve özgürlüklerini etkin biçimde savunmaya çağırıyoruz.
İran Komünist-işçi Partisi Kürdistan Komitesi
22 Aralık 2015
Leave a reply