Bu sabah eski Irak diktatötür Saddam Hüseyin ABD ve Irak’taki işbirlikçi dini-etnik yönetimin buyruğuyla idam edildi. Saddam rejimi otuz yıllık yönetiminde tarihin en kanlı, en baskıcı diktatörlüklerinden birini gerçekleştirdi, sayısız insanın canına kıydı. Saddam Baas rejiminin üyeleri Irak halkına, özellikle muhaliflere, işçi aktivistlerine, komünistlere, etnik ve dini azınlıklara büyük sıkıntılar ve güçlükler dayattı. Bu rejimin tarihi boyunca on binlerce kişi baskıya, işkenceye maruz kaldı, göz altında kaybedilip idam edildi, kimyasal saldırılar ve başka yöntemlerle katliama uğradı. Saddam yönetiminin insanlığa karşı cinayetleri anlatılmayacak ölçüdedir ve asla unutlmayacaktır.

Ne var ki Saddam’ın idam edilmesi diktatörlüğün, şiddetin ve acımasızlığın sona erdiği anlamına gelmemektedir. Saddam halka karşı baskıcılığı ve acımasızlığından dolayı devrilip idam edilmedi. Saddam insanlık karşıtı, baskıcı bir düzeni temsil eden güçler tarafından desteklendi. Bu yüzden uluslararası bir tribünalde suçsuz insanlara karşı işlediği cinayetlerin anlatılmasına da izin verilmedi. Saddam’ın yargılanması ve cezalandırılması, Miloseviç davası veya bir savaşta fatihlerin yenilenlere karşı oluşturdukları mahkemeler gibi bütünüyle siyasi bir olguydu, ABD ve yandaşlarının bölgedeki ereklerine hizmet edecekti. Bu davada iğne ucu kadar adalet ve doğruluk bulunmuyordu. Saddam uyduruk bir mahkemede yargılandı. Bu mahkeme hiçbir ölçüte, hele tarihin en büyük diktatörlerinden birini yargılayacak bir mahkemenin ölçütlerine uygun değildi. Saddam’ın yargılanması yandaşı ve destekçisi birçok Batılı ve Ortadoğulu siuyasetçinin maskesini düşürebilirdi, ancak bu önlendi. ABD Yeni Düzeni’nin başına buyrukluğunun dünyaya ve rakip güçlere gösterilmesi, Soğuk Savaş sonrası dünyaya Yeni Dünya Düzeni’ni egemen kılmak için Saddam kurban edildi. Saddam’ın idam edilmesi dünyaya Irak’ta ABD kuklası dini-etnik devletin temelde Saddam Baas diktatörlüğünün cinsinden olduğu mesajını verdi.

Otuz yıllık Saddam yönetiminin Batılı devletlerin her yönden yardımı ve desteğini alması, Irak’a askeri saldırı ve bu ülkede insanların yaşamının parçalanması, son olarak da Saddam’ın yargılanıp idam edilmesi Batılı devletlerin, özellikle de ABD’nin, iki yüzlü demokrasilerininin doğasını gözler önüne sermektedir. ABD ve yandaşlarının bu gerçeği örtbas etme girişimlerine karşın insanlık Batılı devletlerinin, başta da ABD’nin iki yüzlülüğünü ve demokrasilerinin özünü açıkça görmektedir.

Saddam adil bir halk mahkemesinde, aleni biçimde yargılanmalıydı. Bütün cinayetleri, yerli, bölgesel ve uluslararası destekçileri açığa çıkarılmalı ve bu gerçekler uluslararası kamuoyuna sunulmalıydı.

İran Komünist-İşçi Partisi Saddam’ın idam edilmesini kınıyor. İdam devlet eliyle taamüden adam öldürmektir. İdam devletin halka karşı, şiddet, cinayet ve baskının gerçek, temel nedenlerini örtbas etmesinin, toplumda şiddeti ve öç alma duygusunu kurumsallaştırmasının aracıdır. Saddam’ın idam edilmesi bütün bunların yanı sıra Irak ve dünya halkına şiddet, öç ve yoksunluğun Irak’taki siyasal ve yönetsel düzenin ayrılmaz ögesi olduğunu gösteriyor.

İran komünist-İşçi Partisi

30 Aralık 2006