Behşahr Tekstil İşçilerinin 1998’den Mayıs 2003’e Mücadeleleri

 

Behşahr Tekstil Fabrikası’ndan Haberler

Şahla Daneşfar

Behşahr Tekstil’in kısa tarihi

1934’de kurulup 1937’de üretime geçen Behşahr Tekstil Fabrikası büyük ve eski üretim merkezlerinden biridir. Bu firmanın ürettikleri arasında pantolon kumaşı, bant, gazlı bant, perdelik, ceplik vb. yer alıyor. 1979 Devrimi’nden sonra Behşahr Tekstil İran Ulusal Endüstrisi Müdürlüğü tarafından yönetiliyordu, daha sonra Şehitler Vakfı’nın yönetimine geçti, 1994’teyse özelleştirildi. Devrim öncesinde bu fabrika’da 3000 işçi çalışıyordu. 85-86 yıllarında işçilerin sayısı 1700 civarına indirildi ve İş Gücünü Düzenleme Tasarısı’nın yaşama geçirilmesinden sonra işçi sayısı 900’e çekildi. Özelleştirildikten sonraysa işçi sayısı 2000’e çıktı. 1995’ten itibaren 1600 işçinin durumu belirsizleşti, o yıldan beri ödenmeyen ücretler ve işten çıkarılmalar işçilerin karşılaştıkları en büyük sorunlardır.

Üretim aşamaları

İlk aşama pamuğun işlenme aşamasıdır. Bu aşamada işçiler pamukları ayıkladıktan sonra gardenik makinalarına yolluyorlar. Gardenik makinasından sonra 8’lik veya 6’lık üretim salonlarına geliniyor. Bu bölümde pamuk fitilleri gardenikten aktarılıyor. Pamuktaki toz parçacıkları ve pislikler fabrika işçilerini ciddi hastalıklarla karşı karşıya bırakan önemli etkenler arasında yer alıyor. İşçilerden bir bölümü de iplik üretimi bölümünde çalışıyor. Bu bölümde gardenikten gelen pamuk fitilleri iplik iğlerine dönüştürülüyor. Bundan sonraki bölümde ham iplikler makinalar tarafından kullanıma hazır ipliklere dönüştürülüyor. Üstuvane çark bölümünde iki grup makina bulunuyor: Daha eski olanlar ve 85-86 yıllarında kullanıma girenler. Çark bölümünde iş depodan başlıyor. Burada ipler üstuvane çark bölümünde dokunulabilmek için nemlendiriliyor. Sonraki bölümler dokuma ve kolalama bölümleridir. Kolalama bölümünde yüksek ısıdaki silindirler çeşitli iplikler hazırlıyor. Bu bölümde ipliklerin kurulanması için kulanılan ısı dayanılmaz derecede yüksektir.

Dokuma salonu üçüncü bölümde yer alıyor. Bu bölümde 1000’i aşkın işçi çalışmaktadır ve her işçi 8 makinayı denetliyor. Kumaşlar 80 ila 140 ve 160 santimetre enlerinde üretiliyor. Dokunuktan sonra kumaşlar metraj bölümüne yollanıyor, tüyleri alındıktan sonra salon sonundaki perdahlama bölümüne gönderiliyor. Bu bölümde hazırlanan kumaşlar kimyasal maddelere bulaştırılıp baskı bölümüne yollanıyor. Kimyasalların kullanılması kirlilik düzeyini bir kat daha artırıyor. Bu bölümden sonra kumaşlar dağıtım için hazırdırlar. Ambalajlama bölümünde çalışan işçilerin büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor.

Behşahr Tekstil’in 1937’deki üretim kapasitesi yıllık 30 milyar metreydi. 1983’te 22 milyon metre, 1985’te 26 milyon metre ve 1987’de 25 milyon metre üretim yaptı. Bu fabrikada kullanılan en önemli ham maddeler pamuk ve poliyesterdir. Behşahr Tekstil’in makinaları oldukça eski ve yıpranmış durumdadır, bu da fabrika’nın yıllık üretim kapasitesinin düşmesine neden olan etkenlerdendir. Bu durum işçilere daha fazla baskı uygulamanın ve onları işten çıkarmanın bahanesi olmuş güvensiz bir çalışma ortamı yaratmıştır. İşçilerin bır kısmı işten atılmış, bir kısmının tazminatı ödenerek işlerine son verilmiş ve başka bir kesiminin erken emekliliği söz konusu edilmiştir. Behşahr Tekstil işçileri 1997’den beri ödenmeyen ücret sorunuyla kaşrı karşıyalar, ücretlerini alabilmek için sürekli direnişler ve protestolar düzenlemişlerdir. Son aylarda bu direniş dalgası genişledi ve Behşahr kentinin tüm halkı işçileri desteklemek için gösteri ve yürüyüş saflarına katıldı. Aşağıda Behşahr işçilerinin 1998’den bu yana direnişlerinin bir özetini sunuyoruz:

-Behşahr Tekstil işçileri Ağustos 1998’de ücretlerinin zamanında ödenmememsine karşı ve yedi aydır alamadıkları ücretlerinin ödenmesi için direnişe geçtiler. O günden beri işçiler defalarca farklı yöntemlerle duruma karşı itirazlarını dile getirdiler. İşçiler her gün kentin Cuma İmamı’nın ve milletvekilinin evlerinin önünde toplanarak elektrik, su, doğal gaz ve öteki makbuzlarını ellerinde tutarak ödenmeyen ücretlerini talep ettiler.

Tahran’daki gazeteler bu haberi sayfalarına böyle geçti:

“350’den fazla Behşahar Tekstil Fabrikası işçisi Ağustos 1998’de geciken maaşlarının ve ödeneklerinin ödenmemesine karşı greve gitti. Direnişteki işçiler fabrika ana kapısının önünde toplanarak maaşlarının ödenmesini istediler. Bu işçiler sekiz aydır maaş alamıyorlar.”

-Eylül 2000’de iki bin’den fazla Behşahr Tekstil işçisi 10 aydır ödenmeyen ücretlerini almak için greve çıkıp yürüyüşler düzenledi. Bu direniş hareketi bir hafta boyunca sürdü ve kent halkı tarafından aktif biçimde desteklendi. Bu yüzden kabine olağanüstü toplandı ve ivedi fon ayırmak yoluyla kendi deyişleriyle bunalım merkezini yatıştırmaya çalıştı.

-Eylül 2001’de Behşahr Tekstil Fabrikası’nın emekli işçilerinin bir kesimi emeklilik maaşları ve öteki sosyal hizmet ödeneklerinin iki yıldır ödenmemesine karşı fabrika önünde gösteri yapmaya başladı. İki yıldır ücret alamayan bu işçiler maaşlarının derhal ödenmesini ve geçim sorunlarının giderilmesi için devletin ivedilikle harekete geçmesini talep ettiler. Behşahr Tekstil’in emekli işçileri sabaha kadar fabrika önünden ayrılmadılar, sorunları giderilene kadar direnişlerini sürdürüeceklerini bildirdiler.

-Eylül 2001’in sonlarında Behşahr Tekstil’in 600 işçisi kent sokaklarında bir gösteri düzenledikten sonra Horasan-Mazandaran anayolunu kapattı. Behşahr Tekstil işçileri ücretlerinin iki aydır ödenmemesine karşı itiraz ediyorlardı. Bu arada Behşahr Tekstil işçilerinin çok sayıda direniş ve eylem düzenleyerek devleti 1000 kadar işçiye iş başına dönene kadar işsizlik sigortası ödemeye mecbur ettiklerini eklemek gerekir.

-Ekim 2001’in başlarında işçiler ücretlerinin ve öteki sosyal ödeneklerinin ödenmemesine karşı direnişe geçip kent caddelerinde gösteri yaptıktan sonra Horasan-Mazandaran anayolunu bir kez daha kapattılar. Bu gösterilerde işçiler ödenmeyen ücretlerinin ve öteki sosyal ödeneklerinin ödenmesini talep ediyorlardı. Bu direniş üç gün sürdü.

-13 Kasım 2001’de işçilerin direnişi ve halkın desteğinden ürken İslam rejiminin kolluk kuvvetleri işçilere saldırıp 8 kişiyi tutukladı. İşçiler de bu saldırı karşısında kendilerini savunup kolluk kuvvetleriyle çatışmaya girdi.

-Kasım 2001’in sonlarına doğru işçiler bir kez daha gösteri yapıp yolları kapattılar.

-Eylül 2002’nin son haftasında Behşahr Tekstil işçileri ücretlerinin ödenmemesine karşı bir kez daha direnişe geçtiler. İran İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı (İRNA) işçilerin bu direnişiyle ilgili haberinde şöyle diyordu: “Son aylarda birçok kez protesto gösterileri düzenleyen Behşahr Tekstil işçileri geçim durumlarını ve ücretlerinin ödenmemesini protesto etmek için fabrika bahçesinde toplandılar ve fabrikanın büyük ortağının eylem mahalline gelmesini talep ettiler. Yetkililerin devreye girmesinden sonra fabrikanın büyük ortağı eylem yerine geldi. Ancak işçi ücretlerinin ödenemeyeceğine duyurunca işçiler büyük ortağı tutuklayıp odaya kapattılar ve sorunlarının çözülmesini istediler. İşçiler bu yöntemlerle protestolarını devlet yetkililerine duyurmak istediklerini belirttiler.”

-4 Nisan 2003’te Behşahr Tekstil işçilerinin bir bölümü 24 aydır ücret alamayışlarına ve işten çıkarılmalara karşı valilik önünde protesto gösterisi düzenledi.

-14 Nisan 2003 Çarşamba günü Behşahr Tekstil işçileri ücretlerinin 26 ay ödenmemesine karşı gösteri yürüyüşü düzenlediler. Ücretlerini alamayan Behşahr’teki öteki tekstil fabrikalarının işçileri de Behşahr Tekstil işçilerinin safların katıldılar. Bu direniş halk tarafından güçlü biçimde desteklendi. Gösteriye katılanların sayısı binlerceyi buluyordu. Kent kaynamaya başladı. Hameneyi’nin Behşehr temsilcisi Rahmani kent durumunu olağanüstü olarak niteledi. Göstericiler Millet Parkı’nda toplandı, İslam Cumhuriyeti kolluk kuvvetleri yüzlerce polis ve göz yaşartıcı bobma kullanarak işçilere saldırdı. Halk ve baskı güçleri arasında çatışma başladı. Göstericiler “Top, Tank, Mitralyöz Bizleri Yıldıramaz!, Beceriksiz Rahmani Medresene Geri Dön!, İşçiler Birleşin!” diye slogan atıyorlardı. İşçiler 21 Nisan tarihine kadar istekleri yerine getirilmezse yeniden sokaklara ineceklerini bildirdi.

-Mazandaran Eyaleti İşçi Evleri’nin genel sekreteri Deryabeygi’nin İLNA Haber Ajansı’yla söyleşide dediğine göre 18 Nisan’da valilik görevlileri işçi temsilcileriyle bir araya geldiler. Behşahr valisi Kaşani Rad’ın söylediğine göre işçilerle görüşmede tüm valilik yetkilileri hazır bulunuyordu.

-18 Nisan’da işçiler ve tüm Behşahr halkı görüşmelerin sonuçlanmasını bekliyordu. Görüşmeler saatlerce sürdü. Bu görüşmelerde işçilere şimdilik 400 Milyon Tümen ödenmesi alacaklarının geri kalanın ise daha sonra fabrika arsalarının satışından elde edilecek gelirle karşılanması önerildi. Ancak işçi temsilcileri bu öneriyi kabul etmedi. İşçi temsilcileri bu öneriyi kabul etmediklerini, Mart 2003’e kadarki alacaklarının bir iki gün içinde ödenmesini istediklerini bildirdi. İşçi temsilcilerinden durumun işçilere bildirmeleri istendi. Devlet yetkililerinin ısrarıyla temsilciler konuyu işçilere götüreceklerini, bir anlaşmaya varılmadığı taktirde olayların birkaç gün içinde patlak vereceğini söylediler.

-19 Nisan’da Behşahr işçilerinin direnişi konusunda basın temsilcileriyle yaptığı söyleşide Behşahr valisi Kaşani Rad şunları söyledi: “Bugün işçiler devlet yetkililerinin önerisini kabul etmediklerini, 2 Milyar Tümen alacaklarının yarına kadar ödenmemesi taktirde yeniden yollara dökülecekleri tehdidinde bulundular. Biz de eyalet yetkilileriyle olağanüstü bir toplantı yapıp alınacak önlemleri değerlendireceğiz. Ne olacağı önümüzdeki saatlere ve günlere bağlı.” Kaşani durmdan umutlu olmadığını ve işçilerin hareketinin siyasi olduğunu söyledikten sonra şöyle sürdürdü: “Bu hareketi yönlendirip ona yardımda bulunanlar var. Benim burada bulunduğum son birkaç yılda durum asla bu denli karmaşık olmamıştı, bu da hareketin yönlendirildiğini gösteriyor. Yoksa haklı olarak alacaklarının peşinde olan basit, emekçi işçilerin devlete ve rejime karşı böyle sert tavırlar takınmaları ve kimseye kulak asmamaları beklenmezdi. Demek onları eğitip yollara döken birileri var.”

18 Nisan görüşmelerinden sonra işçiler devlet yetkililerinin önerisini kesin biçimde geri çevirdiler, 20 Nisan’a kadar talepleri karşılanmadığı takdirde alanlara ineceklerini bildirdiler.

Tahran eyaleti İslami İşçi Konseyleri Konfederasyonu Başkanı Asadi işçileri tehdit ederek “bu karmaşık durumu düzeltecek önlemler almak gerek. İşçiler şiddete başvurarak taleplerini elde edecekleri sonuca varmamalıdır” dedi. Fabrika canavar düdüğünü kastederek “ilk düdük işçilerin toplanması, ikinci düdük kente doğru yürüyüşe geçmeye hazır oldukları ve üçüncü düdük harekete geçmek anlamına gelir” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “İşçiler kesinlikle harekete geçeceklerdir. Kentin ana caddelerinden geçecekleri için dükkanlar da kapanacak ve halk onlara katılacaktır. Tahminimize göre 25.000 kişinin katıldığı Çarşamba günü gösterileri gibi bugün de binlerce kişi gösteriye katılacaktır ve kent olağanüstü bir görünüme bürünecektir.”

-20 Nisan 2003’te binlerce işçi ve Behşahr halkı kent sokaklarında ve valilik önünde toplandı. İslam Cumhuriyeti yetkilileri işçilerle yeniden görüşmeye başlayıp halkı dağıtmaya çalıştı.

Bugünkü gösterilerde de işçiler ve halk devlet yetkilileri, yerel yöneticiler, milletvekili ve Cuma İmamı’na karşı sloganlar atıyorlardı.

Ruydad Haber Ajansı işçilerin 20 Nisan direnişini şöyle aktarıyor: “20 Nisan günü işçiler eylemlerini örgütlemek için fabrikanın “üç düdüğü”nü kullandı. İlk düdükle işçiler bir araya geldi. İkinci düdük yetkililere verilen son ihtardı. Üçüncü düdükle işçiler kente doğru akmaya başladı. Dükkanlar kapandı ve halk işçilere katıldı. Behşahr yeniden olağanüstü bir görünüme büründü. Pazartesi günü gösterileri konusunda işçi temsilcilerinden biri “taleplerimiz çok açık, son bir yıllık alacaklarımızı istiyoruz. Ancak yetkililer başka bir şey diyor ve fabrika mallarını satmaktaki sınırlamalarından söz ediyorlar” dedi.”

Ayrıca “Rowşangari” internet sitesinin bildirdiğine göre Pazartesi saat 14.00’de İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri valilik önünde işçilere karşı saldırıya geçti, işçiler ve halk ile kolluk kuvvetleri arasında çatışma başladı. İşçilerin ve halkın direnişini bastırmaya yardım etmek için Reşt kentinden birçok sayıda Pasdaran (Devrim Muhfızları) zırhlısı ve kamyonu Behşahr’e sevk edildi. Haberlere göre Reşt Havalimanı Mazandaran Havalimanı’ndan daha uygun olduğu için Pasdaran güçlerinin Behşahr’e güç sevketmesi için üs olarak kullanıldı, askeri helikopterler Tahran’dan Behşahr’e iniş yaptı.

Bu haberde ayırca Behşahr’de saat 20.00’den itibaren sokağa çıkma yasağı uygulandığı bildiriliyordu.

-Salı günü 21 Nisan’da Behşahr Tekstil işçileri Pasdaran ve İslam Cumhuriyeti’nin kolluk kuvvetlerinin kentte geniş çaplı önlem alması ve önceki akşam sıkı yönetim ilan etmesine karşı gösteri düzenlediler. İşçiler ödenmeyen ücretlerinin derhal ödenmesinde ısrar ediyorlardı.

Göstericilerin sayısını her zaman olduğundan birkaç kat daha az bildiren İslam Cumhuriyeti yetkilileri göstericilerin sayısını 400 olarak bildirdiler. Behşahr valisi Kaşani Rad gösteri haberini onaylayarak “Allah’tan gösteri sakindi ve kimseye karşı slogan atılmadı” dedi. İşçilerin taleplerinin karşılanması yönündeki baskıları oldukça güçlüdür, işçiler ve halk arasındaki direniş ruhu oldukça yüksektir. Devlet yetkililerinin bildirdiğine göre işçi talepleri konusunda işçi temsilcileriyle görüşmeler sürmektedir.

-10 Mayıs 2003’te Behşahr Tekstil işçileri yeniden protesto yürüyüşü düzenledi. İşçilerin ve onları destekleyen halkın yürüyüşü sonucu yollar kapandı. Behşahr valisi işçiler milyarlarca Tümen’i bulan alacaklarının tümünün derhal ödenmesini istediklerini, devletin hesabında hazır bulunan 200 Milyon Tümen’i kesinlikle yeterli bulmadıklarını bildirdi.

-12 Mayıs 2003’te Behşahr Tekstil işçileri yeniden alanlara inip ücretlerinin ödenmemesini protesto etti. İşçiler yüzlerce kişiden oluşan kortejlerle kente doğru yürüyüşe geçtiler. İşçilerin yürüyüşü tüm kenti etkiledi, trafik durma noktasına geldi ve Behşahr-Maşhad anayolu kapandı. İşçilerin söylediğine göre 1 aydan beri işçilere taleplerinin karşılanacağı sözü verilmektedir, ancak devlet yetkilileri işçilere yalnızca 200 Milyon Tümen bir bütçe ayırmışlardır. İşçiler 26 aydır ücret alamıyor, devletin ayırdığı paraysa işçi başına 100 bin Tümen’i ancak buluyor.

Behşahr Tekstil işçilerinin direnişi daha yoğun bir halde sürmektedir. İşçiler taleplerine ulaşıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini duyuruyorlar. İşçiler fabrikayı işgal etmişler ve kimseyi içeri almıyorlar. İşçiler talepleri karşılanmadığı taktirde 15 Mayıs tarihinden itibaren açlık grevine başlayacaklarını duyurdular. Bu direniş ve tehditler karşısında etekleri tutuşan devlet yetkilileri işçileri çeşitli yollardan sukünete çağırıyorlar. İşçilerle görüşme düzenleyip vaatlarda bulunarak saflarını bölmeye çalışıyorlar. 1 Mayıs’taysa birkaç fabrikanın işçileri Kondur Şelalesi yakınında birlikte bir kutlama mitingi düzenlediler. İşçiler 1 aydan beri daha güçlü ve birleşik biçimde taleplerini haykırıyor ve direnişlerini sürdürüyorlar. İşçiler tüm taleplerini elde edene kadar mücadelede kararlıdırlar.

İlk kez www.kargaran.org sitesinde Farsça yayımlandı.

Şahla Daneşfar İran Komünist-İşçi Partisi Merkez Komitesi üyesidir.

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *